3 Aralık 2022 Cumartesi

MARKSİZM VE KUANTUM FİZİĞİ - 3

 

Lenin

 İki akımın da Ernst Mach’a çatması tesadüf değil.

Modern bilimi eleştiren komünist partiler ve Troçkist akımlar Lenin’in Materyalizm ve Ampiriyokritisizm eserini yanlış anlıyorlar.

 Lenin bu kitabında felsefesi ve fiziğinin öznel idealist olduğunu, solipsizme büründüğünü düşündüğü Ernst Mach’a sistematik bir eleştiri yöneltmişti.

Lenin 1908 yılında ampiriyokritisizm felsefesinin o dönemki en meşhur temsilcisi olan Mach üzerine bir kitap yazmak zorunda kalmıştı çünkü Rusya’daki önde gelen Bolşevikler Mach’ın kaba pozitivist felsefesi uğruna diyalektik materyalizmi terk etmişlerdi.

 1905 Rus devrimi yenilgiyle sonuçlanmış ve 1908 itibariyle Bogdanov ve Lunaçarski gibi önde gelen Bolşevikler, Lenin’in deyişiyle, “Marksist felsefeye karşı düzenlenen gerçek bir kampanya”ya girişmişlerdi.

 Sürgünde yaşayan ve daha önce Einstein’ın sıklıkla ziyaret ettiği aynı radikal kafeye giden Lenin, doğrudan Rusya’daki Bolşevik liderleri hedef alarak cevap veremiyordu.

Böyle bir şey Bolşevik liderliği için ağır bir darbeye yol açardı.

Lenin bu nedenle eleştirilerini Bolşevik liderlerin çoğunun fikir babası durumundaki Ernst Mach’a yöneltti.

Mach’a açtığı öfke dolu ve tahrip edici yaylım ateşinin kurşunları Bolşevik liderlerin kulaklarında vızıldadı.

 Acilen yazılmış olan söz konusu kitabın (Lenin, Rusya’daki Bolşevik partinin hatalarını düzeltmek için büyük bir acele içindeydi) çoğu kısmı bugün açısından sadece tarihsel bir öneme haiz olmasına ve yanlışlar içermesine rağmen, bilimlere yönelik doğru Marksist yaklaşımın ne olduğu ve diyalektik materyalizmin Marksistler için ne ifade ettiği noktasında ondan hâlâ bazı şeyler öğrenebiliriz.

 Ne var ki Lenin yukarıda bahsi geçen akımlar tarafından bütünüyle yanlış anlaşılmıştır.

 Materyalizm ve Ampiriyokritisizm kitabı 1950’li yıllarda Stalin yandaşları tarafından SSCB’deki bilim insanlarına karşı yürütülen yıkıcı saldırıda kullanılmıştır.

Bu kesimler Einstein’ın görelik kuramını ve kuantum mekaniğini savunan fizikçileri ‘Machçı’, solipsist ve öznel idealist olarak nitelemişlerdir.

Lenin’in neyi kastettiğini veya onun yöntemini anlamadan Materyalizm ve Ampiriyokritisizm’den alıntılar yapmışlar   ve Lenin’i kendi döneminin bilimine saldırmış gibi bir konuma sürüklemişlerdir.

O zaman yanlış anlamaları ortadan kaldıralım.

 Rus devriminin yılı olan 1905’te İsviçre’deki bir patent ofisinde çalışmakta olan amatör bir bilimci ileride çığır açacak makaleler yazmaktadır.

 Einstein’ın makaleleri kuantum mekaniğini ve göreliliği doğurmuştur.

Lenin dönemin idealist çarpıklıklarını incelemiş ve özellikle Einstein'ın görelilik kuramının materyalist bir gerçeklik modeli olduğunu söylemiştir.

 Görünüşe bakılırsa ne Stalin yandaşları ne de Ted Grant ve Alan Woods bu gerçeğin farkında değillerdi.

Lenin’in bu kavrayışı şaşırtıcıdır çünkü zamanın pek çok fizikçisi ve filozofu, özellikle Mach ve Einstein'ın uzay ve zamanın göreli olduğunu göstermesinden sonra idealist bir bakış açısını ifade etmişlerdir.

  Örneğin Lenin şunları yazmıştır: Felsefi literatürle çok az haşır neşir olan bir kimse, materyalizmi çürütmeye doğrudan veya dolaylı olarak girişmeyen tek bir çağdaş felsefe (ya da teoloji) profesörü bulmanın güç olacağını bilmek zorundadır.

 [Materyalizm ve Ampiriyokritisizm], açılış cümlesi).

Viyana Çevresi fizikçilerinden biri ve mantıksal pozitivizm felsefe okulunun kurucusu olan Philipp Frank on yıl veya daha sonra doğru bir şekilde şuna işaret etmiştir:

Pek çok bilim insanı mekanik fizikten derin bir hoşnutsuzluk duyuyor ve… onun karşılaştığı her zorluktan kendine kötücül bir keyif çıkarıyor…

Genel bilimsel düşüncelerimizin gelişimiyle ilgilenen ve içlerinde ‘Galileo döneminin sonu’, ‘mekanik fiziğin başarısızlığı’,‘bilimin ruhaniyete karşı düşmanlığının sonu’, ‘din ve bilim arasında uzlaşma’ türü ifadelerle karşılaşılmayan bir süreli yayın veya kitap neredeyse hiç yok.

  Jeans ve Arthur Eddington İkinci Dünya Savaşı öncesinde Britanya kozmolojisinin kurucuları olarak tanımlanabilirler.

 Jeans şöyle yazmıştır: … Evrende bulduğumuz düzen en kolay şekilde idealizmin diliyle açıklanmaktadır.

 Bence de en kolay açıklama budur.

Bu nedenle daha önce bahsedilmiş çekinceler koşuluyla, günümüz biliminin idealizm tarafında olduğunu söyleyebiliriz.

 Eddington ise konuşma yaptığı yerlerde görelilik  ve kuantum mekaniğini kişisel dini deneyim ve dini mistisizmle ilişkilendirmiştir.

 Lenin Materyalizm ve Ampiriyokritisizm‘in “Madde Kayboldu” başlıklı bölümünde Fransız filozof Abel Rey'den uzun bir alıntı yapar.

Bu alıntı Einstein’ın görelilik kuramının anahtar noktalarını açık bir şekilde tanımlamaktadır.

Görelilik kuramı ışık hızına yakın çok yüksek hızlarda kütle artışlarına, uzayzamanın büküldüğüne işaret eder.

 Rey bu alıntıda 1909'da İsviçre’deki patent ofisinden yeni istifa etmiş ve hâlâ pek tanınmayan bir kâtip olan Einstein’dan bahsetmez.

Lenin alıntı üzerine şu yorumda bulunmuştur: Ancak hem Rey hem de andığı fizikçiler materyalizmi ne kadar inkâr ederlerse etsinler, mekanik ortalama hızlardaki gerçek hareketlerin bir kopyası (yani bir modeli) iken yeni fiziğin çok büyük hızlardaki gerçek hareketlerin bir kopyası olduğu kuşku götürmezdir.

 Kuramı bir kopya olarak, nesnel gerçekliğin yaklaşık bir kopyası olarak kabul etmek materyalizmdir.

 Günümüzde bilim insanları ‘kopya’ yerine ‘model’ terimini kullanmalarına rağmen, Lenin doğru bir şekilde fizikte devrim yaratacak ve atom bombasına götürecek bir kuramı materyalist olarak tanımlamıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KRİZİ ‘ÇOKLUK’ KAVRAMIYLA ANLAMAK: BİYOPOLİTİKA, GÜÇ VE İÇKİNLİK   Başlangıç olarak , sözlükteki karşılıklarına bakılırsa,  halk ’ın söz...