DEVRİMLER TARİHİ - 5
1905 Rus Devrimi
Bu
devrim Ocak-1904’te başlayan Rus-Japon savaşı hala sürerken patlak verdi.
Bolşevik
Partisi Tarihi’ne göre bu savaş sırasında
Troçki ve Menşevikler “yurt savunması”ndan sözederken Lenin ve Bolşevikler
devrimi güçlendireceği için Çarlığın yenilgisini istediler.
Devrim
1905 yılının başında (Putilov Fabrikası’nda işçilerin atılmasını protesto eden
ve hızla bir genel greve dönüşen bir grevle) başladı ve sonuna dek sürdü.
1904’te
sahte bir işçi örgütü kurmuş olan Papaz Gapon adında bir provakatör, Rusya’nın
en büyük sanayi kenti Petersburg’un en büyük fabrikası olan Putilov’da grevin
başladığı 9 Ocak 1905 günü kendi örgütü aracılığıyla taleplerini Çar’a duyurmak
üzere ellerinde Çar’ın resimleri ve Kilise’nin bayrakları ile 140 bin kadar
işçiyi Kışlık Saray’a sessiz bir yürüyüş yapmaya ikna etti.
Provakasyonu
farkeden Bolşeviklerin uyarısı para etmeyince onlar da işçilerle birlikte
yürümek zorunda kaldılar.
Üzerlerine
ateş açıldı ve binden çok işçi öldü.
9
Ocak 1905’teki bu işçi katliamı “Kanlı Pazar” diye bilindi ve her yıl
anıldı.
1905
Devrimini başlatan işte bu katliam oldu.
Olay
duyulunca Rusya’nın İstanbul’u Petersburg’un her yanında politik grev ve gösteriler
başladı. İşçi semtlerinde barikatlar kuruldu ve Ocak ayı boyunca 440 bin işçi
katıldı bu gösterilere.
İşçi
mücadelesi politik bir nitelik almıştı.
Moskova,
Varşova, Riga ve Bakü gibi merkezlerde de işçilerin askerlere karşı zaman zaman
silahlı direnişe geçtikleri görüldü.
Bolşeviklerin
Nisan 1905 Londra Kongresi (III. Kongre) ile Menşeviklerin 1 Mayıs 1905 Cenevre
Konferansı Rusya’da 1905 Devriminin devam ettiği bu koşullar altında toplanmış
ve kendi stratejilerini, bu devrimde proletaryanın taktiğinin ne olması
gerektiğini tartışıp kendi görüşlerini belirlemişlerdi.
Lenin’in
1905’teki bu birinci burjuva devrimi sürerken Haziran-Temmuz 1905’te yazdığı “Demokratik
Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği” kitabında “İki Taktik” dediği “Rus
sosyalist hareketinin Jakobenleri” olarak tanımladığı Bolşevik ve “Rus
sosyalist hareketinin Jirondenleri” dediği Menşevik kanatların aldığı bu
kararlardır.
Anlatılmak
istenen 1905 Devrimi başlayınca doğan yeni koşullarda biri Bolşeviklerin diğeri
Menşeviklerin (Yeni Iskra Grubu) benimsediği iki farklı tutumudur.
Lenin’in
İki Taktik adlı kitabının konusu Bolşeviklerin ve Menşeviklerin aldığı
kararların karşılaştırılarak tartışılmasıdır.
Lenin,
İki Taktik’ten birkaç ay sonra yazdığı “Sosyal-Demokratların Köylü Hareketi
Konusundaki Tutumu” başlıklı bir yazısında “Kesintisiz Devrim”
kavramını kullandı ve bunun anlamını şöyle açıkladı: “Demokratik devrimden
derhal ve kesinlikle gücümüze bağlı olarak, sınıf-bilinçli ve örgütlü
proletaryanın gücüne bağlı olarak sosyalist devrime geçmeye başlayacağız.
Biz
kesintisiz devrimi savunuyoruz.
Yarı-yolda
durmayacağız”.
Lenin
burjuva devrimde proletayanın rolü ve görevleri konusundaki görüşlerini ikinci
burjuva devrimi (Şubat 1917) sürecinde yazdığı “Letters From Afar”
(Uzaktan Mektuplar, Mart-Nisan 1917) adıyla bilinen mektuplarında ve Nisan
Tezleri ve Ekim Devrimi adı altında toplanmış bulunan çeşitli makalelerinde
daha da geliştirir.
Devrim
ilerleyen aylarda sürdü ve Bolşeviklerin ayaklanma ve iktidar organları olarak,
devrimci iktidarın bir çekirdeği olarak görecekleri ilk işçi sovyetleri doğdu.
Ama
Petersburg işçi sovyeti yönetimi Menşeviklerin eline geçmiş ve bu durum 1905
devriminde sovyetlerin belirleyici rol oynamalarını engellemişti.
Bolşevik
Partisi Tarihi’ne göre Troçki ve Menşevikler Petersburg sovyetine ayaklanma
karşıtı bir tutum benimsetmişlerdi.
Rusya’nın
Ankara’sı olan Moskova’da Moskova işçi sovyeti baştan beri Bolşeviklerin elinde
oldu ve devrimci bir tutum izledi, ayaklanma organı rolü oynadı.
Bolşeviklerin
girişimiyle Moskova’da ayrıca Asker Temsilcileri Sovyeti kuruldu.
Ekim-Aralık
(1905) ayları arasında Rusya’nın hemen bütün işçi merkezlerinde İşçi
Temsilcileri Sovyetleri kuruldu.
Haziran'da
Odessa’da Karadeniz Filosu’na dahil büyük bir savaş gemisi olan Potemkin
Zırhlısı’ndaki denizciler isyan etmiş ve onbir gün devam eden ordu ve
donanmadaki bu isyan sonunda bastırılmıştı.
1905
Devrimi’nin sürdüğü bu ortamdadır ki, Çar, devrimi bölmek ve yatıştırmak için
Duma adı verilen bir parlamento ve bazı başka reformlar vadetti.
Bu
sıradaki parlamento Buligin Duması diye bilinir ki, Menşevikler ona katılmayı
savunurken, Bolşevikler boykot ettiler.
Ekim’de
Moskova’dan başlayıp tüm Rusya’ya yayılarak bir genel greve dönüşen demiryolu
işçileri grevine toplam bir milyon kadar işçi katıldı.
Çar,
bir yandan yeni ödünler sözü verirken öte yandan devrimi bastırmak için polis
yönetiminde Kara Yüzler diye bilinen lumpen unsurlardan kurulu sivil çeteleri
de kullanarak her türlü zoru kullandı.
Çoğunlukla
kendiliğinden oluşturulmuş olan sovyetler bir hükümet gibi davranıyorlardı.
1905
Devriminin daha devam ettiği Kasım ayında Lenin Rusya’ya döndü.
Aralık’ta
Moskova’da silahlı ayaklanma başladı ve Bolşevikler bu ayaklanmayı yönetmeye
çalıştılar.
İçerde
ayaklanmayı ezmek için Çar 1905 Devrimi boyunca süren dış savaşı durdurmak
isteyerek Japonya ile barış imzaladı.
Bolşevikler Moskova’da silahlı ayaklanma
örgütlemeye çalışıyordu.
Ama
Petersburg sovyetinden yeterli destek gelmedi, ayaklanma tüm ülkeye yayılamadı,
Moskova’da Aralıkta yapılan ayaklanma bastırıldı ve bu yenilgiyi takiben
devrimci kabarış durdu, dalga giderek geri çekilmeye başladı.
Menşevikler
silahlı ayaklanmaya taraf olmamışlardı.
1905
devrimi böylece yenilgiye uğradı.
1906’da
Çar yeni bir parlamento topladı (Birinci Duma).
Bolşevikler
bunu da boykot ettiler, ama sonraları gerileme dönemine denk düşen bu 1906
boykotunu hatalı gördüler.
Nisan
1906’da Stockholm’de iki kanadın da katıldığı Birlik Kongresi yapıldı, ortak
bir MK seçildi.
Ama
birlik fiilen kurulamadı, dahası az sonra iç-mücadele daha da alevlendi ve her
iki kanat kendi bağımsız örgütlenmelerini sürdürdü.
1907
Mayısı’nda iki kanadın da katıldığı 5. Kongre yapıldı ve en önemli gündem
maddesi olarak “burjuva ve küçük burjuva partilerine karşı tavır” konusu
tartışıldı.
1905-07
arasındaki pratiğiyle Rus liberal burjuvazisi Çarlıkla ittifak ve uzlaşma
arayan karşı-devrimci bir güç olduğunu kanıtladı.
3
Haziran 1907’de Çar İkinci Duma’yı dağıttı ve bu hükümet darbesi ile birlikte
Stolipin Gericiliği adı verilen sosyalistlere saldırı kampanyası dönemi
başladı.
Bu
dönem 1912’ye kadar devam etti (1907/8-1912).
Böylece
1905 yılı başında başlayan devrim giderek alçalarak ancak 3 Haziran 1907
tarihinde kesin bir yenilgiyle noktalandı. 1907 Aralığında Lenin geri yurt dışına
çıktı.
1907-12
arası dönem boyunca Marksizme inançsızlık gelişti.
Marksistler
arasından dönekler çıktı.
Bu
nedenle Marksizmi savunmak bir görevdi.
Lenin
1909’da bu amaçla Materyalizm ve Ampirokritisizm’i yazdı.
Bu
dönemde her iki kanat içinde de daha çok Tasfiyeciler ve Likidatörler
diye tanımlanan legalizm akımı gelişti ve devrimin yeniden yükseleceğine
inanmayan bu unsurlar partiyi legal ve reformcu bir işçi partisine dönüştürmek
için çabaladılar, gizli partinin dağıtılmasını istediler.
Çok
sayıda aydın partiyi terk etti, parti küçüldü.
Bu aynı dönemde Bolşevikler arasında başını
eski Bolşevikler’den Bogdanov ve Lunaçarski gibilerin çektiği sadece
illegaliteyi savunan, legal ve yarı-legal faaliyete son verilmesini ve Bolşevik
milletvekillerinin parlamentodan çekilmesini istedikleri için Otzovizm
(Rusça’da geri çekme) diye tanımlanan bir eğilim çıktı ve bunlar 1909’da
partiden ihraç edildiler.
Sonra
1912 Ocağı’nda kongre önemi taşıyan Prag Konferansı yapıldı ve burada Bolşevik
kanat kendisini RSDİP adı altında ayrı ve II. Enternasyonal partilerinden
temelde farklı “yeni tipte bir parti” (“Leninist Parti”) olarak
yeniden örgütledi.
RSDİP
(Bolşevikler) adı 1918’e dek korundu.
1912’den
itibaren grev hareketi yeniden canlandı.
1914’e
dek yükselerek devam eden bu politik grevlerde ana talepler demokratik
cumhuriyet, 8 saatlik işgünü ve topraklara elkonulması
idiler.
1912’den
itibaren gelişen durum 1905 devriminin başlangıcını andırıyordu.
Köylülerin
ve askerlerin de isyanları yer alıyordu.
Rusya’da
bir ikinci devrim yaklaşıyordu.
Bolşevikler
bu canlanma döneminde (1912-14) Petersburg’da Pravda (Gerçek) adında
legal bir günlük gazete çıkardılar ve Pravdacılar diye de bilindikleri
bu dönemde bir işçi kitle partisi olmaya doğru yöneldiler.
1917
Ekim Devrimi sırasında Bolşevik Partisi’nin çekirdeğini 1912-14 arasında
kazanılmış olan Pravdacı işçi kuşağı oluşturdu.
Bu
dönemde Bolşevikler parlamentoda kendi parlamento grubunu da oluşturdular.
Ayrıca
sendikalarda ve işçi derneklerde vs legal faaliyet yürüttüler.
Temmuz-Ağustos
1914’te Birinci Savaş patlak verdi ve Çar hükümeti içerde iç-savaştan kurtulmak
için Rusya’yı savaşa soktu, İngiltere ve Fransa ile ittifak halinde Almanya’ya
karşı savaştı .
1917 Rus Şubat Devrimi
Bu
devrım Birinci Savaş’ın orta yerinde kimsenin devrim beklemediği bir anda tıpkı
1905 Devrimi gibi kendiliğinden patlak verdi, kendiliğinden bir devrimdi.
Çünkü
onu ne bir parti, ne de ayaklanma planı hazırladı.
Ayaklanma’ya götüren olaylar 1905’teki Kanlı
Pazar’ın yıldönümünün anıldığı 9 Ocak 1917 günü nedeniyle Petrograd, Moskova vd
gibi kentlerde yapılan gösteriler ve grevlerle başladı ve giderek Kahrolsun
Otokrasi ve Kahrolsun Savaş gibi sloganlarla 26 Şubat’ta Çarlığa karşı bir
ayaklanmaya dönüştü.
Polis
ve Ordu ile işçiler arasında silahlı çatışmalar yaşandı.
“Çarlığa karşı silahlı mücadeleye devam edin”
diyen Bolşevikler, Devrimci Bir Geçici Hükümet kurulması çağrısında bulundular.
İsyana on binlerce asker de katıldı.
Yani
ordu da bölünmüştü.
27
Şubat 1917’de Ayaklanma ilkin Petrograd’da zafer kazandı.
Ardından bu haberin duyulduğu her yerde benzer
ayaklanmalar oldu ve sonuç devrimin/ayaklanmanın zafer kazanması oldu.
Devrimi
yapan işçilerdi ve ayaklanmanın daha ilk günlerinde 1905’teki gibi sovyetler
kurmuşlardı.
Ama
Petrograd, Moskova ve biçok diğer kentin sovyetlerinde çoğunlukta olan ve
onları yöneten Menşevikler ile Sosyalist-Devrimciler (Kerenski bu partidendi)
idiler.
Bu
iki parti Bolşevikleri dışlayarak ortaklaşa bir Geçici Hükümet kurdular.
Liberal
ve diğer burjuva partilerin de hükümette temsilcileri bulunuyordu.
Lenin
bu hükümeti bir “burjuva hükümet” olarak tanımladı.
Ama
bu hükümetin yanıbaşında başka bir iktidar daha vardı: İşçi-köylü ittifakını
ifade eden ve İşçi-Köylü Diktatörlüğü anlamına gelen İşçi ve Asker Vekilleri
Sovyeti.
Hakikatte
ortada bir ikili iktidar vardı.
Bu
geçici bir durum olacaktı açık ki.
Sonunda
biri diğerine boyun eğecekti.
Çünkü
iki başlı bir iktidar uzun süre gitmezdi.
İkili
iktidar durumunu yaratan şey küçük-burjuvaziyi temsil eden Menşevik ve
Sosyalist-Devrimci partilerin resmi iktidarı ısrarla burjuvaziye teslim
etmeleri olmuştu.
Oysa
isteselerdi bu iki parti tüm iktidarı alabilirlerdi.
Bu
devrim olduğunda Lenin İsviçre’de bulunuyordu ve oradan Bolşevik Partisi’ne
yazdığı Uzaktan Mektuplar başlığını taşıyan (7 Mart-26 Mart 1917
arasında yazılmışlardır) mektuplarında kendi görüşlerini anlattı.
3/16
Nisan’da Rusya (Petrograd’a)’ya döndü.
Geldikten
bir gün sonra 4 Nisan’daki bir toplantıda Nisan Tezleri diye bilinen
görüşlerini, yani bu devrimde proletaryanın görevlerini ve taktiğini anlattı: Geçici
Hükümet’e destek verilmemeli, devrimci bir hükümetin olanaklı tek biçimi
parlamenter bir cumhuriyet değil, İşçi Vekilleri Sovyetleridir.
Ama Bolşevikler bu sovyetlerde şu anda
azınlıktadır.
Yeni
bir Enternasyonal kurulmalıdır.
Devrimin
birinci aşamasından ikincisine, yani sosyalist devrime geçiş dönemindeyiz.
“Sosyalist devrim” için mücadeleye girişmeliyiz.
Çünkü
burjuva resmi iktidarın alternatifi biz ne düşünürsek düşünelim zaten somut
olarak sovyetlerin şahsında oluşmuş olup beklemededir ve bu ikili iktidar
durumunun kendisi devrimin gelişmesinde bir geçiş aşamasını temsil ediyor,
çünkü bunlar uzun süre yanyana duramazlar.
Kamanev,
Stalin ve diğer bazı Eski Bolşevikler burjuva devriminin tamamlandığını
söyleyen bu görüşlere karşı çıktılar (savaşa ve Geçici Hükümete karşı tavır
konularında Pravda’nın editörleri Stalin ve Kamanev paralel bir tutum
izliyorlardı, ama BPT bundan bahsetmez).
Ama
nisbeten kısa sürede Lenin kendi partisini Nisan Tezleri’ne kazanabildi.
Bu
tezler arasında Sosyal-Demokrat adının bilimsel olmadığı ve bu adın bırakılıp Komünist
adının benimsenmesi, parlamenter cumhuriyetten sovyet cumhuriyetine geçilmesi
gibi tezler de vardılar.
1917 Ekim Devrimi
1905
ve 1917 Şubat devrimleri kendiliğinden devrimler iken Ekim Devrimi bir parti
tarafından planlanıp örgütlendi.
Bolşevik
Parti Şubat devrimi ile açık/legal bir partiye dönüştü ama bu durum ancak beş
ay sürebildi (Şubat’tan Temmuz’a).
7
Temmuz’da tekrar gizliliğe geçti.
1917
Ekim Devrimi’ne götüren süreç en önemli gelişmeler ekseninde şöyle
toparlanabilir: 20-21 Nisan krizi,
10/18
Haziran, 3-4 Temmuz krizi (iç savaşın başlangıı olabilecek bir diğer
kendiliğinden patlama. Lenin ayaklanmanın zaferi için bu tarihte gerekli nesnel
koşulların olmadığını düşünüyor, ayaklanma sorununda Marksizm ile Blankizm’i
ayıran noktalara işaret ederek ayaklanmanın zaferi için gerekli koşulları
sıralıyordu. Bu tarihte işçi sınıfı henüz Bolşevikleri izlemiyordu, yani
Petrograd ve Moskova sovyetlerinde henüz çoğunluk değillerdi);
3-4
Temmuz’daki bu kendiliğinden patlamanın ardından 5-6 Temmuz
karşı-devriminin patlaması, ordunun patlamayı ezmesi ve Geçici Hükümet’in
Bolşevik Parti’ye saldırıya geçmesi, 7 Temmuz’da ikili iktidar durumunun son
bularak tüm iktidarın tamamen burjuvaziye geçişi, Geçici Hükümet’in
karşı-devrimcileşmesi, barışçıl devrim olasılığının kalkması ve aynı gün
Lenin’in tutuklanması için emir çıkarılması;
6.
Kongrede Troçki ve grubunun Bolşevik
Parti’ye katılması (Stalin’e ve BPT’ne göre partiye içten ele geçirmekti
amaçları) ve bu kongrede sosyalist devrim için silahlı ayaklanma hazırlığının
eksende oluşu;
12-15
Ağustosta Genel Kurmay Başkanı General
Kornilov’un komünistlerin ezilmesi ve sovyetlerin dağıtılması direktifi ve
Bolşeviklere karşı saldırı, terörün giderek tırmanışı, Kornilov’un bir
“askeri diktatörlük” kurmak amacıyla bir darbe girişimi yapma planı, ama
Başbakan Krenski’nin son anda buna onay vermeyişi, buna rağmen Kornilov’un
sovyetleri dağıtmak üzere Petrograd’a asker yollaması, Bolşeviklerin sovyetlere
Petrograd’ı Kornilov’a karşı savunmak üzere direnme çağrısı yapması ve
Kornilov’un isyan ve darbe girişiminin sonunda bastırılışı, bu olayla birlikte
devrimin yeni bir aşamaya girmesi;
Temmuz’dan
sonraki Krenski rejimini Lenin’in bazen “askeri diktatörlük”, bazen
“Bonapartizm” olarak tanımlaması, 31 Ağustostan itibaren Bolşeviklerin
Petrograd ve Moskova sovyetlerinde çoğunluk haline gelişi (Lenin bu iki kentte
iktidarı almak Rusya’da iktidarı almak ve korumak için yeterlidir der) ve her
ikisinin de yönetimini almaları, böylece ayaklanmanın zaferi için esaslı
koşulun hazır hale gelişi;
7
Ekim’de Lenin’in gizlice Finlandiya’dan Petrograd’a gelişi ve 10 Ekim Bolşevik
MK toplantısında yakın bir tarihte silahlı ayaklanma önermesi (Kamanev ve
Zinovyev bu karara katılmayışları ve bunu 18 Ekim’de ülkeye ifşa etmeleri);
24
Ekim sabahı (6 Kasım) bizzat Lenin’in yönetiminde ayaklanmanın başlaması ve
zafer kazanması, 25/26 Ekim’de Lenin’in başkanlığında sovyet hükümetinin
kurulması ve bu tarihten Şubat-Mart 1918’e kadarki süre içinde sovyet
iktidarının hızla tüm Rusya’ya yayılması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder