27 Ocak 2023 Cuma

 DEVRİMLER TARİHİ - 5

 

 

1905 Rus Devrimi

Bu devrim Ocak-1904’te başlayan Rus-Japon savaşı hala sürerken patlak verdi.

 

Bolşevik Partisi Tarihi’ne göre bu savaş sırasında Troçki ve Menşevikler “yurt savunması”ndan sözederken Lenin ve Bolşevikler devrimi güçlendireceği için Çarlığın yenilgisini istediler.

Devrim 1905 yılının başında (Putilov Fabrikası’nda işçilerin atılmasını protesto eden ve hızla bir genel greve dönüşen bir grevle) başladı ve sonuna dek sürdü.

1904’te sahte bir işçi örgütü kurmuş olan Papaz Gapon adında bir provakatör, Rusya’nın en büyük sanayi kenti Petersburg’un en büyük fabrikası olan Putilov’da grevin başladığı 9 Ocak 1905 günü kendi örgütü aracılığıyla taleplerini Çar’a duyurmak üzere ellerinde Çar’ın resimleri ve Kilise’nin bayrakları ile 140 bin kadar işçiyi Kışlık Saray’a sessiz bir yürüyüş yapmaya ikna etti.

 

Provakasyonu farkeden Bolşeviklerin uyarısı para etmeyince onlar da işçilerle birlikte yürümek zorunda kaldılar.

 

Üzerlerine ateş açıldı ve binden çok işçi öldü.

 

9 Ocak 1905’teki bu işçi katliamı “Kanlı Pazar” diye bilindi ve her yıl anıldı.

1905 Devrimini başlatan işte bu katliam oldu.

Olay duyulunca Rusya’nın İstanbul’u Petersburg’un her yanında politik grev ve gösteriler başladı. İşçi semtlerinde barikatlar kuruldu ve Ocak ayı boyunca 440 bin işçi katıldı bu gösterilere.

 

İşçi mücadelesi politik bir nitelik almıştı.

 

Moskova, Varşova, Riga ve Bakü gibi merkezlerde de işçilerin askerlere karşı zaman zaman silahlı direnişe geçtikleri görüldü.

Bolşeviklerin Nisan 1905 Londra Kongresi (III. Kongre) ile Menşeviklerin 1 Mayıs 1905 Cenevre Konferansı Rusya’da 1905 Devriminin devam ettiği bu koşullar altında toplanmış ve kendi stratejilerini, bu devrimde proletaryanın taktiğinin ne olması gerektiğini tartışıp kendi görüşlerini belirlemişlerdi.

 

Lenin’in 1905’teki bu birinci burjuva devrimi sürerken Haziran-Temmuz 1905’te yazdığı “Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki Taktiği” kitabında “İki Taktik” dediği “Rus sosyalist hareketinin Jakobenleri” olarak tanımladığı Bolşevik ve “Rus sosyalist hareketinin Jirondenleri” dediği Menşevik kanatların aldığı bu kararlardır. 

 

Anlatılmak istenen 1905 Devrimi başlayınca doğan yeni koşullarda biri Bolşeviklerin diğeri Menşeviklerin (Yeni Iskra Grubu) benimsediği iki farklı tutumudur.

 

Lenin’in İki Taktik adlı kitabının konusu Bolşeviklerin ve Menşeviklerin aldığı kararların karşılaştırılarak tartışılmasıdır.

Lenin, İki Taktik’ten birkaç ay sonra yazdığı “Sosyal-Demokratların Köylü Hareketi Konusundaki Tutumu” başlıklı bir yazısında “Kesintisiz Devrim” kavramını kullandı ve bunun anlamını şöyle açıkladı: “Demokratik devrimden derhal ve kesinlikle gücümüze bağlı olarak, sınıf-bilinçli ve örgütlü proletaryanın gücüne bağlı olarak sosyalist devrime geçmeye başlayacağız.

 

Biz kesintisiz devrimi savunuyoruz.

 

Yarı-yolda durmayacağız”.

Lenin burjuva devrimde proletayanın rolü ve görevleri konusundaki görüşlerini ikinci burjuva devrimi (Şubat 1917) sürecinde yazdığı “Letters From Afar” (Uzaktan Mektuplar, Mart-Nisan 1917) adıyla bilinen mektuplarında ve Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi adı altında toplanmış bulunan çeşitli makalelerinde daha da geliştirir.

Devrim ilerleyen aylarda sürdü ve Bolşeviklerin ayaklanma ve iktidar organları olarak, devrimci iktidarın bir çekirdeği olarak görecekleri ilk işçi sovyetleri doğdu.

 

Ama Petersburg işçi sovyeti yönetimi Menşeviklerin eline geçmiş ve bu durum 1905 devriminde sovyetlerin belirleyici rol oynamalarını engellemişti.

 

Bolşevik Partisi Tarihi’ne göre Troçki ve Menşevikler Petersburg sovyetine ayaklanma karşıtı bir tutum benimsetmişlerdi.

 

Rusya’nın Ankara’sı olan Moskova’da Moskova işçi sovyeti baştan beri Bolşeviklerin elinde oldu ve devrimci bir tutum izledi, ayaklanma organı rolü oynadı.

 

Bolşeviklerin girişimiyle Moskova’da ayrıca Asker Temsilcileri Sovyeti kuruldu.

 

Ekim-Aralık (1905) ayları arasında Rusya’nın hemen bütün işçi merkezlerinde İşçi Temsilcileri Sovyetleri kuruldu.

 

Haziran'da Odessa’da Karadeniz Filosu’na dahil büyük bir savaş gemisi olan Potemkin Zırhlısı’ndaki denizciler isyan etmiş ve onbir gün devam eden ordu ve donanmadaki bu isyan sonunda bastırılmıştı.

1905 Devrimi’nin sürdüğü bu ortamdadır ki, Çar, devrimi bölmek ve yatıştırmak için Duma adı verilen bir parlamento ve bazı başka reformlar vadetti.

 

Bu sıradaki parlamento Buligin Duması diye bilinir ki, Menşevikler ona katılmayı savunurken, Bolşevikler boykot ettiler.

Ekim’de Moskova’dan başlayıp tüm Rusya’ya yayılarak bir genel greve dönüşen demiryolu işçileri grevine toplam bir milyon kadar işçi katıldı.

 

Çar, bir yandan yeni ödünler sözü verirken öte yandan devrimi bastırmak için polis yönetiminde Kara Yüzler diye bilinen lumpen unsurlardan kurulu sivil çeteleri de kullanarak her türlü zoru kullandı.

 

Çoğunlukla kendiliğinden oluşturulmuş olan sovyetler bir hükümet gibi davranıyorlardı.

 

1905 Devriminin daha devam ettiği Kasım ayında Lenin Rusya’ya döndü.

 

Aralık’ta Moskova’da silahlı ayaklanma başladı ve Bolşevikler bu ayaklanmayı yönetmeye çalıştılar.

 

İçerde ayaklanmayı ezmek için Çar 1905 Devrimi boyunca süren dış savaşı durdurmak isteyerek Japonya ile barış imzaladı.

 

 Bolşevikler Moskova’da silahlı ayaklanma örgütlemeye çalışıyordu.

 

Ama Petersburg sovyetinden yeterli destek gelmedi, ayaklanma tüm ülkeye yayılamadı, Moskova’da Aralıkta yapılan ayaklanma bastırıldı ve bu yenilgiyi takiben devrimci kabarış durdu, dalga giderek geri çekilmeye başladı.

 

Menşevikler silahlı ayaklanmaya taraf olmamışlardı.

 

1905 devrimi böylece yenilgiye uğradı.

1906’da Çar yeni bir parlamento topladı (Birinci Duma).

 

Bolşevikler bunu da boykot ettiler, ama sonraları gerileme dönemine denk düşen bu 1906 boykotunu hatalı gördüler.

Nisan 1906’da Stockholm’de iki kanadın da katıldığı Birlik Kongresi yapıldı, ortak bir MK seçildi.

 

Ama birlik fiilen kurulamadı, dahası az sonra iç-mücadele daha da alevlendi ve her iki kanat kendi bağımsız örgütlenmelerini sürdürdü.

1907 Mayısı’nda iki kanadın da katıldığı 5. Kongre yapıldı ve en önemli gündem maddesi olarak “burjuva ve küçük burjuva partilerine karşı tavır” konusu tartışıldı.

 

1905-07 arasındaki pratiğiyle Rus liberal burjuvazisi Çarlıkla ittifak ve uzlaşma arayan karşı-devrimci bir güç olduğunu kanıtladı.

 

3 Haziran 1907’de Çar İkinci Duma’yı dağıttı ve bu hükümet darbesi ile birlikte Stolipin Gericiliği adı verilen sosyalistlere saldırı kampanyası dönemi başladı.

 

Bu dönem 1912’ye kadar devam etti (1907/8-1912).

Böylece 1905 yılı başında başlayan devrim giderek alçalarak ancak 3 Haziran 1907 tarihinde kesin bir yenilgiyle noktalandı. 1907 Aralığında Lenin geri yurt dışına çıktı.

1907-12 arası dönem boyunca Marksizme inançsızlık gelişti.    

 

Marksistler arasından dönekler çıktı.

 

Bu nedenle Marksizmi savunmak bir görevdi.

 

Lenin 1909’da bu amaçla Materyalizm ve Ampirokritisizm’i yazdı.

Bu dönemde her iki kanat içinde de daha çok Tasfiyeciler ve Likidatörler diye tanımlanan legalizm akımı gelişti ve devrimin yeniden yükseleceğine inanmayan bu unsurlar partiyi legal ve reformcu bir işçi partisine dönüştürmek için çabaladılar, gizli partinin dağıtılmasını istediler.

 

Çok sayıda aydın partiyi terk etti, parti küçüldü.

 

 Bu aynı dönemde Bolşevikler arasında başını eski Bolşevikler’den Bogdanov ve Lunaçarski gibilerin çektiği sadece illegaliteyi savunan, legal ve yarı-legal faaliyete son verilmesini ve Bolşevik milletvekillerinin parlamentodan çekilmesini istedikleri için Otzovizm (Rusça’da geri çekme) diye tanımlanan bir eğilim çıktı ve bunlar 1909’da partiden ihraç edildiler.

Sonra 1912 Ocağı’nda kongre önemi taşıyan Prag Konferansı yapıldı ve burada Bolşevik kanat kendisini RSDİP adı altında ayrı ve II. Enternasyonal partilerinden temelde farklı  “yeni tipte bir parti” (“Leninist Parti”) olarak yeniden örgütledi.

RSDİP (Bolşevikler) adı 1918’e dek korundu.

1912’den itibaren grev hareketi yeniden canlandı.

 

1914’e dek yükselerek devam eden bu politik grevlerde ana talepler demokratik cumhuriyet, 8 saatlik işgünü ve topraklara elkonulması idiler.

 

1912’den itibaren gelişen durum 1905 devriminin başlangıcını andırıyordu.

 

Köylülerin ve askerlerin de isyanları yer alıyordu.

 

Rusya’da bir ikinci devrim yaklaşıyordu.

 

Bolşevikler bu canlanma döneminde (1912-14) Petersburg’da Pravda (Gerçek) adında legal bir günlük gazete çıkardılar ve Pravdacılar diye de bilindikleri bu dönemde bir işçi kitle partisi olmaya doğru yöneldiler.

1917 Ekim Devrimi sırasında Bolşevik Partisi’nin çekirdeğini 1912-14 arasında kazanılmış olan Pravdacı işçi kuşağı oluşturdu.

 

Bu dönemde Bolşevikler parlamentoda kendi parlamento grubunu da oluşturdular.

 

Ayrıca sendikalarda ve işçi derneklerde vs legal faaliyet yürüttüler.

Temmuz-Ağustos 1914’te Birinci Savaş patlak verdi ve Çar hükümeti içerde iç-savaştan kurtulmak için Rusya’yı savaşa soktu, İngiltere ve Fransa ile ittifak halinde Almanya’ya karşı savaştı .

 

 

 

1917 Rus Şubat Devrimi

Bu devrım Birinci Savaş’ın orta yerinde kimsenin devrim beklemediği bir anda tıpkı 1905 Devrimi gibi kendiliğinden patlak verdi, kendiliğinden bir devrimdi.

 

Çünkü onu ne bir parti, ne de ayaklanma planı hazırladı.

 

 Ayaklanma’ya götüren olaylar 1905’teki Kanlı Pazar’ın yıldönümünün anıldığı 9 Ocak 1917 günü nedeniyle Petrograd, Moskova vd gibi kentlerde yapılan gösteriler ve grevlerle başladı ve giderek Kahrolsun Otokrasi ve Kahrolsun Savaş gibi sloganlarla 26 Şubat’ta Çarlığa karşı bir ayaklanmaya dönüştü.

 

Polis ve Ordu ile işçiler arasında silahlı çatışmalar yaşandı.

 

 “Çarlığa karşı silahlı mücadeleye devam edin” diyen Bolşevikler, Devrimci Bir Geçici Hükümet kurulması çağrısında bulundular.

 

 İsyana on binlerce asker de katıldı.

 

Yani ordu da bölünmüştü.

 

27 Şubat 1917’de Ayaklanma ilkin Petrograd’da zafer kazandı.

 

 Ardından bu haberin duyulduğu her yerde benzer ayaklanmalar oldu ve sonuç devrimin/ayaklanmanın zafer kazanması oldu.

Devrimi yapan işçilerdi ve ayaklanmanın daha ilk günlerinde 1905’teki gibi sovyetler kurmuşlardı.

 

Ama Petrograd, Moskova ve biçok diğer kentin sovyetlerinde çoğunlukta olan ve onları yöneten Menşevikler ile Sosyalist-Devrimciler (Kerenski bu partidendi) idiler.

 

Bu iki parti Bolşevikleri dışlayarak ortaklaşa bir Geçici Hükümet kurdular.

 

Liberal ve diğer burjuva partilerin de hükümette temsilcileri bulunuyordu.

Lenin bu hükümeti bir “burjuva hükümet” olarak tanımladı.

Ama bu hükümetin yanıbaşında başka bir iktidar daha vardı: İşçi-köylü ittifakını ifade eden ve İşçi-Köylü Diktatörlüğü anlamına gelen İşçi ve Asker Vekilleri Sovyeti.

 

Hakikatte ortada bir ikili iktidar vardı.

Bu geçici bir durum olacaktı açık ki.

 

Sonunda biri diğerine boyun eğecekti.

 

Çünkü iki başlı bir iktidar uzun süre gitmezdi.

 

İkili iktidar durumunu yaratan şey küçük-burjuvaziyi temsil eden Menşevik ve Sosyalist-Devrimci partilerin resmi iktidarı ısrarla burjuvaziye teslim etmeleri olmuştu.

 

Oysa isteselerdi bu iki parti tüm iktidarı alabilirlerdi.

Bu devrim olduğunda Lenin İsviçre’de bulunuyordu ve oradan Bolşevik Partisi’ne yazdığı Uzaktan Mektuplar başlığını taşıyan  (7 Mart-26 Mart 1917 arasında yazılmışlardır) mektuplarında kendi görüşlerini anlattı.

 

3/16 Nisan’da Rusya (Petrograd’a)’ya döndü.

 

Geldikten bir gün sonra 4 Nisan’daki bir toplantıda Nisan Tezleri diye bilinen görüşlerini, yani bu devrimde proletaryanın görevlerini ve taktiğini anlattı: Geçici Hükümet’e destek verilmemeli, devrimci bir hükümetin olanaklı tek biçimi parlamenter bir cumhuriyet değil, İşçi Vekilleri Sovyetleridir.

 

 Ama Bolşevikler bu sovyetlerde şu anda azınlıktadır.

 

Yeni bir Enternasyonal kurulmalıdır.

 

Devrimin birinci aşamasından ikincisine, yani sosyalist devrime geçiş dönemindeyiz.

 

 “Sosyalist devrim” için mücadeleye girişmeliyiz.

 

Çünkü burjuva resmi iktidarın alternatifi biz ne düşünürsek düşünelim zaten somut olarak sovyetlerin şahsında oluşmuş olup beklemededir ve bu ikili iktidar durumunun kendisi devrimin gelişmesinde bir geçiş aşamasını temsil ediyor, çünkü bunlar uzun süre yanyana duramazlar.

Kamanev, Stalin ve diğer bazı Eski Bolşevikler burjuva devriminin tamamlandığını söyleyen bu görüşlere karşı çıktılar (savaşa ve Geçici Hükümete karşı tavır konularında Pravda’nın editörleri Stalin  ve Kamanev paralel bir tutum izliyorlardı, ama BPT bundan bahsetmez).

 

Ama nisbeten kısa sürede Lenin kendi partisini Nisan Tezleri’ne kazanabildi.

 

Bu tezler arasında Sosyal-Demokrat adının bilimsel olmadığı ve bu adın bırakılıp Komünist adının benimsenmesi, parlamenter cumhuriyetten sovyet cumhuriyetine geçilmesi gibi tezler de vardılar.

 

 

1917 Ekim Devrimi

1905 ve 1917 Şubat devrimleri kendiliğinden devrimler iken Ekim Devrimi bir parti tarafından planlanıp örgütlendi.

Bolşevik Parti Şubat devrimi ile açık/legal bir partiye dönüştü ama bu durum ancak beş ay sürebildi (Şubat’tan Temmuz’a).

 

7 Temmuz’da tekrar gizliliğe geçti.

1917 Ekim Devrimi’ne götüren süreç en önemli gelişmeler ekseninde şöyle toparlanabilir: 20-21 Nisan krizi,

10/18 Haziran, 3-4 Temmuz krizi (iç savaşın başlangıı olabilecek bir diğer kendiliğinden patlama. Lenin ayaklanmanın zaferi için bu tarihte gerekli nesnel koşulların olmadığını düşünüyor, ayaklanma sorununda Marksizm ile Blankizm’i ayıran noktalara işaret ederek ayaklanmanın zaferi için gerekli koşulları sıralıyordu.  Bu tarihte işçi sınıfı henüz Bolşevikleri izlemiyordu, yani Petrograd ve Moskova sovyetlerinde henüz çoğunluk değillerdi);

 

3-4 Temmuz’daki bu kendiliğinden patlamanın ardından 5-6 Temmuz karşı-devriminin patlaması, ordunun patlamayı ezmesi ve Geçici Hükümet’in Bolşevik Parti’ye saldırıya geçmesi, 7 Temmuz’da ikili iktidar durumunun son bularak tüm iktidarın tamamen burjuvaziye geçişi, Geçici Hükümet’in karşı-devrimcileşmesi, barışçıl devrim olasılığının kalkması ve aynı gün Lenin’in tutuklanması için emir çıkarılması;

 

6. Kongrede  Troçki ve grubunun Bolşevik Parti’ye katılması (Stalin’e ve BPT’ne göre partiye içten ele geçirmekti amaçları) ve bu kongrede sosyalist devrim için silahlı ayaklanma hazırlığının eksende oluşu;

 

12-15 Ağustosta Genel Kurmay Başkanı General Kornilov’un komünistlerin ezilmesi ve sovyetlerin dağıtılması direktifi ve Bolşeviklere karşı saldırı, terörün giderek tırmanışı, Kornilov’un bir “askeri diktatörlük” kurmak amacıyla bir darbe girişimi yapma planı, ama Başbakan Krenski’nin son anda buna onay vermeyişi, buna rağmen Kornilov’un sovyetleri dağıtmak üzere Petrograd’a asker yollaması, Bolşeviklerin sovyetlere Petrograd’ı Kornilov’a karşı savunmak üzere direnme çağrısı yapması ve Kornilov’un isyan ve darbe girişiminin sonunda bastırılışı, bu olayla birlikte devrimin yeni bir aşamaya girmesi;

 

Temmuz’dan sonraki Krenski rejimini Lenin’in bazen “askeri diktatörlük”, bazen “Bonapartizm” olarak tanımlaması, 31 Ağustostan itibaren Bolşeviklerin Petrograd ve Moskova sovyetlerinde çoğunluk haline gelişi (Lenin bu iki kentte iktidarı almak Rusya’da iktidarı almak ve korumak için yeterlidir der) ve her ikisinin de yönetimini almaları, böylece ayaklanmanın zaferi için esaslı koşulun hazır hale gelişi;

 

7 Ekim’de Lenin’in gizlice Finlandiya’dan Petrograd’a gelişi ve 10 Ekim Bolşevik MK toplantısında yakın bir tarihte silahlı ayaklanma önermesi (Kamanev ve Zinovyev bu karara katılmayışları ve bunu 18 Ekim’de ülkeye ifşa etmeleri);

 

24 Ekim sabahı (6 Kasım) bizzat Lenin’in yönetiminde ayaklanmanın başlaması ve zafer kazanması, 25/26 Ekim’de Lenin’in başkanlığında sovyet hükümetinin kurulması ve bu tarihten Şubat-Mart 1918’e kadarki süre içinde sovyet iktidarının hızla tüm Rusya’ya yayılması.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KRİZİ ‘ÇOKLUK’ KAVRAMIYLA ANLAMAK: BİYOPOLİTİKA, GÜÇ VE İÇKİNLİK   Başlangıç olarak , sözlükteki karşılıklarına bakılırsa,  halk ’ın söz...