27 Ocak 2023 Cuma

 DEVRİMLER TARİHİ - 1

 

 

İngiliz Devrimi

İngiliz burjuva devriminin önderi Oliver Cromwell (1599-1658)’di.

 

Devrim patlak verdiğinde kral I. Charles “Uzun Parlamento                          (1640-53) adı verilen parlamentoyu toplantıya çağırdı.

 

Kralın oluşturduğu ve gereğinde dağıtabildiği bu parlamento burjuva devriminin kurucu organına dönüştü.

İlk olarak 1640’ta toplanan bu parlamento kralın kişisel yönetimine karşı çıkarak kendi varlığını garanti edecek yetkiler talep etmiş, bunun üzerine kral ile karşı karşıya gelmişti.

 

Tüccar sınıfı parlamentoyu desteklerken, soylular kralı izlemişlerdi.

Böylece ülke parlamento ile kralcılar arasında bölünmüş oldu.

 

 Londra, Bristol ve Norwich gibi kentler parlamentonun ordusu tarafından kontrol edilirken, kuzeydeki bazı İngiliz kentleri ile Wales kralcıların kontrolü altındaydı.

İngiliz Devrimi’nin üssü asıl İngiltere, kralcıların üssü Wales toprakları oldu.

 

Scotland ve İrlanda o tarihte henüz birliğe dahil değillerdi.

1642’de iki taraf arasında iç-savaş patlak verdi.

 

Bu iç savaş 1648’e dek sürdü.

 

İç savaşın ilk evresini (1642-45/46) Cromwellciler kazandı.

 

İskoçya’ya sığınmak zorunda kalan kral daha sonra parlamentoya teslim edildi.

1649’da parlamento kral Charles I’in ölüm kararını onayladı ve İngiltere’de Cumhuriyet ilan etti.

1653’te Uzun Parlamento Cromwell tarafından dağıtıldı.

 

1689’da kansız bir devrimle özel mülkiyeti güvenceye alan yasaların yanısıra, söz özgürlüğü vb gibi kişisel özgürlükler ve haklar ilan edildi.

 

Mutlakiyetin yerini bir Anayasal Monarşi aldı ve Kuvvetler Ayrılığı ilkesi benimsendi.

İngiliz devriminde Puritanlar, Presbyterian Partisi, Bağımsız parti ve İngiliz devriminin en radikal partisi olan Leveller Partisi gibi partiler ve gruplar  mevcuttu.

 

Bu partiler dinsel bir görünüm sergiliyorlardı ve aralarındaki dinsel ayrılıklar da farklılık konusuydu.

 

Marks, Onsekizinci Brumaire (1852)’de, 17. Yüzyıl İngiliz Devrimi’nin önderi Crommwell ve İngiliz halkının “kendi burjuva devrimleri” için gerekli dili, ülküleri, tutkuları ve hayalleri Tevrat’tan aldıklarını söyler.

İngiltere ve Wales prensliği 1301’den beri zaten birleşmişlerdi.

 

 1707’de ise İngiltere ve Scotland parlamentoları birleştirildi ve bu tarihten sonra Büyük Britanya resmi adı benimsendi.

 

1801’de İrlanda da bu birliğe katılınca resmi ad United Kingdom Of Great Britain and İreland olarak değiştirildi.

 

Birliği oluşturan üç eski krallık değişen derecede bir otonomiye sahip oldular.

 

 Birleşik Krallığın Ortak parlamentosu Londra’da Westminster’da bulunuyordu.

 

 

Amerikan Devrimi

 

Amerikan Bağımsızlık Savaşı (1775-1783)

 

1760’ların başında Britanya imparatorluğu ile Amerika’daki kolonileri ve Amerikan yerlileri arasında patlak veren anlaşmazlıklar ve çatışmalar 1775/76’da Britanya sömürge yönetimine karşı bağımsızlık savaşına dönüştü.

 

Bu savaşın önderleri George Washington, Benjamin Franklin, Thomas Jefferson ve Samuel Adams idiler.

4 Temmuz 1776’da Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan Bağımsızlık Deklarasyonu ile birlikte Amerika’daki 13 İngiliz kolonisinin bağımsızlığı ilan edildi.

 

Bu deklarasyonda insan haklarının ilk formülasyonu yapıldı ve ilan edildiği tarih (4 Temmuz) ulusal bayram olarak benimsendi.

Böylece Amerika’da “yeni bir ulus doğdu”.

1783’te Britanya Amerikan bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı ve son Britanya birlikleri de New-York’u terk etti.

7 Eylül 1787’de bir Anayasa kabul edildi ve federal bir yönetim biçimi benimsendi.

 

1789 başındaki ilk seçimleri çoğunluğu eski ulusçulardan, yani bağımsızlıkçılardan oluşan Federalistler kazandı ve George Washington ilk ABD Başkanı seçildi, federal bir hükümet oluşturuldu.

 

1791’de Haklar Bildirgesi çıkarıldı.

 

1792’de ise çeşitli konulardaki farklılıklar etrafında politik partiler şekillenmeye başladı.

 

Amerikan devrimindeki iki ana akım güçlü bir merkezi yönetimden yana olan George Washington, Hamilton ve John Adams’ın önderliğindeki Federalistler ile tek tek devletlerin varlık hakkını vurgulayan Cumhuriyetçiler (sonraları Demokratlar adını aldılar) idiler.

Kongre, her eyaletin nüfusuna göre temsil edildiği bir Temsilciler Meclisi ve her eyaletin iki oyunun bulunduğu bir Senato teşkil edildi.

 

Bu burjuva devriminin ikinci aşaması yaklaşık yüz yıl kadar sonra patlak vermiş olan Amerikan İç Savaşı (1861-65)’dır.

 

 

Amerikan İç Savaşı (1861-1865)

 

Kuzey-Güney Savaşı olarak da bilinen ve 1861’de başlayan bu savaş dört yıl sürdü.

 

Amerika’da kölelik bu savaşta kaldırıldı.

 

 (Amerikalı siyahlara vatandaşlık hakkı ise bu tarihten yaklaşık yüz yıl sonra ilk kez 1964/65-68 yıllarında tanındı).

Savaşın iki ana nedeni kölelik ve birlik sorunlarıydı.

Kendi aralarında ABD adını verdikleri bir federasyon kuran kuzey eyaletleri veya devletlerinde kölelik daha erken kaldırıldı.

 

1808’de ABD’de köle ticareti yasaklanmıştı.

 

1860 seçim kampanyasının başlıca konusu kölelik sorunuydu.

 

Bu seçimleri köleliğe karşı olan Abraham Lincoln kazanmış ve başkan seçilmişti.

 

Ama kendi bölgelerinde Amerika Konfederasyonu adıyla ikinci bir federasyon kurmuş olan Güney eyaletleri köleliği sürdürmek istiyordu.

Ülkenin birliği için bu iki federasyon birbiriyle savaştılar.

 

Her biri birliğin kendi hakimiyetinde kurulmasını istiyordu.

 

Bu iç-savaştan galip çıkan kuzey oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KRİZİ ‘ÇOKLUK’ KAVRAMIYLA ANLAMAK: BİYOPOLİTİKA, GÜÇ VE İÇKİNLİK   Başlangıç olarak , sözlükteki karşılıklarına bakılırsa,  halk ’ın söz...