DEVRİMLER TARİHİ - 1
İngiliz Devrimi
İngiliz
burjuva devriminin önderi Oliver Cromwell (1599-1658)’di.
Devrim
patlak verdiğinde kral I. Charles “Uzun Parlamento” (1640-53) adı verilen
parlamentoyu toplantıya çağırdı.
Kralın
oluşturduğu ve gereğinde dağıtabildiği bu parlamento burjuva devriminin kurucu
organına dönüştü.
İlk
olarak 1640’ta toplanan bu parlamento kralın kişisel yönetimine karşı çıkarak
kendi varlığını garanti edecek yetkiler talep etmiş, bunun üzerine kral ile karşı
karşıya gelmişti.
Tüccar
sınıfı parlamentoyu desteklerken, soylular kralı izlemişlerdi.
Böylece
ülke parlamento ile kralcılar arasında bölünmüş oldu.
Londra, Bristol ve Norwich gibi kentler
parlamentonun ordusu tarafından kontrol edilirken, kuzeydeki bazı İngiliz
kentleri ile Wales kralcıların kontrolü altındaydı.
İngiliz
Devrimi’nin üssü asıl İngiltere, kralcıların üssü Wales toprakları oldu.
Scotland
ve İrlanda o tarihte henüz birliğe dahil değillerdi.
1642’de
iki taraf arasında iç-savaş patlak verdi.
Bu
iç savaş 1648’e dek sürdü.
İç
savaşın ilk evresini (1642-45/46) Cromwellciler kazandı.
İskoçya’ya
sığınmak zorunda kalan kral daha sonra parlamentoya teslim edildi.
1649’da
parlamento kral Charles I’in ölüm kararını onayladı ve İngiltere’de Cumhuriyet
ilan etti.
1653’te
Uzun Parlamento Cromwell tarafından dağıtıldı.
1689’da
kansız bir devrimle özel mülkiyeti güvenceye alan yasaların yanısıra, söz
özgürlüğü vb gibi kişisel özgürlükler ve haklar ilan edildi.
Mutlakiyetin
yerini bir Anayasal Monarşi aldı ve Kuvvetler Ayrılığı ilkesi benimsendi.
İngiliz
devriminde Puritanlar, Presbyterian Partisi, Bağımsız parti ve İngiliz
devriminin en radikal partisi olan Leveller Partisi gibi partiler ve
gruplar mevcuttu.
Bu
partiler dinsel bir görünüm sergiliyorlardı ve aralarındaki dinsel ayrılıklar
da farklılık konusuydu.
Marks,
Onsekizinci Brumaire (1852)’de, 17. Yüzyıl İngiliz Devrimi’nin önderi
Crommwell ve İngiliz halkının “kendi burjuva devrimleri” için gerekli dili,
ülküleri, tutkuları ve hayalleri Tevrat’tan aldıklarını söyler.
İngiltere
ve Wales prensliği 1301’den beri zaten birleşmişlerdi.
1707’de ise İngiltere ve Scotland
parlamentoları birleştirildi ve bu tarihten sonra Büyük Britanya resmi
adı benimsendi.
1801’de
İrlanda da bu birliğe katılınca resmi ad United Kingdom Of Great Britain
and İreland olarak değiştirildi.
Birliği
oluşturan üç eski krallık değişen derecede bir otonomiye sahip oldular.
Birleşik Krallığın Ortak parlamentosu
Londra’da Westminster’da bulunuyordu.
Amerikan Devrimi
Amerikan Bağımsızlık Savaşı
(1775-1783)
1760’ların
başında Britanya imparatorluğu ile Amerika’daki kolonileri ve Amerikan
yerlileri arasında patlak veren anlaşmazlıklar ve çatışmalar 1775/76’da
Britanya sömürge yönetimine karşı bağımsızlık savaşına dönüştü.
Bu
savaşın önderleri George Washington, Benjamin Franklin, Thomas Jefferson ve
Samuel Adams idiler.
4
Temmuz 1776’da Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan Bağımsızlık
Deklarasyonu ile birlikte Amerika’daki 13 İngiliz kolonisinin bağımsızlığı
ilan edildi.
Bu
deklarasyonda insan haklarının ilk formülasyonu yapıldı ve ilan edildiği tarih
(4 Temmuz) ulusal bayram olarak benimsendi.
Böylece
Amerika’da “yeni bir ulus doğdu”.
1783’te
Britanya Amerikan bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı ve son Britanya
birlikleri de New-York’u terk etti.
7
Eylül 1787’de bir Anayasa kabul edildi ve federal bir yönetim biçimi
benimsendi.
1789
başındaki ilk seçimleri çoğunluğu eski ulusçulardan, yani bağımsızlıkçılardan
oluşan Federalistler kazandı ve George Washington ilk ABD Başkanı seçildi,
federal bir hükümet oluşturuldu.
1791’de
Haklar Bildirgesi çıkarıldı.
1792’de
ise çeşitli konulardaki farklılıklar etrafında politik partiler şekillenmeye
başladı.
Amerikan
devrimindeki iki ana akım güçlü bir merkezi yönetimden yana olan George
Washington, Hamilton ve John Adams’ın önderliğindeki Federalistler ile tek tek
devletlerin varlık hakkını vurgulayan Cumhuriyetçiler (sonraları Demokratlar
adını aldılar) idiler.
Kongre,
her eyaletin nüfusuna göre temsil edildiği bir Temsilciler Meclisi ve
her eyaletin iki oyunun bulunduğu bir Senato teşkil edildi.
Bu
burjuva devriminin ikinci aşaması yaklaşık yüz yıl kadar sonra patlak vermiş
olan Amerikan İç Savaşı (1861-65)’dır.
Amerikan İç Savaşı (1861-1865)
Kuzey-Güney
Savaşı olarak da bilinen ve 1861’de başlayan bu savaş dört yıl sürdü.
Amerika’da
kölelik bu savaşta kaldırıldı.
(Amerikalı siyahlara vatandaşlık hakkı ise bu
tarihten yaklaşık yüz yıl sonra ilk kez 1964/65-68 yıllarında tanındı).
Savaşın
iki ana nedeni kölelik ve birlik sorunlarıydı.
Kendi
aralarında ABD adını verdikleri bir federasyon kuran kuzey eyaletleri veya
devletlerinde kölelik daha erken kaldırıldı.
1808’de
ABD’de köle ticareti yasaklanmıştı.
1860
seçim kampanyasının başlıca konusu kölelik sorunuydu.
Bu
seçimleri köleliğe karşı olan Abraham Lincoln kazanmış ve başkan seçilmişti.
Ama
kendi bölgelerinde Amerika Konfederasyonu adıyla ikinci bir federasyon kurmuş
olan Güney eyaletleri köleliği sürdürmek istiyordu.
Ülkenin
birliği için bu iki federasyon birbiriyle savaştılar.
Her
biri birliğin kendi hakimiyetinde kurulmasını istiyordu.
Bu
iç-savaştan galip çıkan kuzey oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder